AKTÜEL ARKEOLOJİ 73.SAYI BEN ANADOLU'YUM
Kim kimi kandırıyor ya da nasıl büyük bir keşmekeşin içindeyiz? Her şey koskoca bir yalan balonundan ibaret ve herkes sadece üç maymundan biri olmaya çalışıyor: bazen görmeyen, bazen bilmeyen, bazen de duymayan! Ama sonuçta hepsi aynı. Ortada koskoca bir kelime var ‘kültürel miras’ ya da ’arkeolojik zenginlik’ ama içi boş maalesef. Biri turiste satmaya çalışıyor, biri kaçak kazı yapıp satmaya çalışır, biri nasıl olsa bize ait değil diye yok etmeye çalışıyor. Kültürel miras, arkeolojik değer... Bu sefer zenginlik demek içimizden gelmiyor. Artık en büyük değer ölçüsü para değil mi? Turist için değil ise, para getirmiyorsa ne işe yarar geçmişe ait kalıntılar? Dünyanın o kadar derdi var iken, kimin umurunda kültürel miras, arkeolojik değer!
Bu nedenle artık birbirimizi kandırmayalım, yapalım bir yasa, açalım tüm kapıları, kapatalım arkeoloji bölümlerini, tüm kazı alanlarına girsin defineciler, kazsınlar, kazsınlar, kazsınlar... patlatsınlar, çıkartsınlar geçmişin büyük değerlerini ve haraç mezat satsınlar. Birçok defineci korkusuz ve kahramanca bir özgüven ile yaptıkları tüm kaçak kazıları sosyal medyada canlı canlı izleyici önünde yapmıyor mu? Kepçeler ile çıkartılan Roma Dönemine ait lahitlerin içerisinden ne çıkacak diye takipçilerine tahmin yaptırmıyor mu? Peki ne diye kasıyoruz kendimizi, neden kızıyoruz ki, madem başlamışlar bırakalım kazsınlar. Kültür ve Turizm Bakanlığı da büyük bir yükten kurtulmuş olur, ödenekmiş, kazı raporlarıymış, yasal başvurularmış hepsi kendiliğinden çözülmüş olur böylece. Bu şekilde birbirimizi kandırmayız da, dürüst oluruz hiç olmazsa!
Ve İstanbul… Sur kalıntıları, Yenikapı, Bizans (Doğu Roma İmparatorluğu) İmparatorluğu’ndan kalan son kalıntılar, Yoros Kalesi, Arcadius Sütunu ve daha nicesi... Kim sahip çıkacak bunlara? Belediye mi, Kültür ve Turizm Bakanlığı mı? Kim koruyacak? Her şey yok olduktan sonra kim bunların sorumlusu olacak? Kim sorumlu ise sorumluluklarını yerine getirmeli. Arkeolojik ve kültürel miras yok olmadan - yok edilmeden - önce koruma altına alınmalı ki geleceğe bırakabileceğimiz birkaç kalıntı hiç olmaz ise korunabilsin.